Ayti sektöründe çalışmak. Sık Sorulan Sorular

Uzun bir aradan sonra yeniden merhaba, bugün uzun zamandır yazmak istediğim ve taslaklarda yarım kalmış bir yazıyı bitirmek istiyorum. Daha önce de çokça söylediğim üzere blog sayesinde hem yurtdışına taşınmak isteyen insanlardan hem de bilişim sektörüne girmek isteyen gençlerden onlarca soru alıyorum. Yurtdışı mevzusuyla ilgili dört yazı yazarak bu konudaki soruları cevaplamıştım. Şimdi sırada bilişim dünyasıyla ilgili sorular var. Hızlıca o konudaki soruları da cevaplamaya çalışacağım. Aslında buna geniş bir cevap vermek adına “Ne iş yapar bu bilgisayarcılar?”serisine başladım ama o seri de 4 yazıdan sonra yarım kaldı. Aytimenicir’ın yeni hali olan ayti.tech’de önümüzdeki aylarda o yazı dizisi devam edecek ama öncesinde daha özet olarak bu yazıyı bir halledelim bakalım. Uzun bir makale yerine bana gelen sorulara cevaplar şeklinde yazacağım. Geçelim o zaman sorulara:

- Ne iş yapıyorsunuz?
Gençlerden en sık aldığım soru bu oluyor, ne iş yapıyor bu bilgisayarcılar? Dediğim gibi bu sorunun detay cevabını ayti.tech sitesinde bulabileceksiniz ama özetlemek gerekirse: Bilgisayar dünyasında temelde 2 iş var. Ya birşey yaratır, ya da yaratılmış birşeyin optimal düzeyde çalışmasını sağlar, çalışmıyorsa da optimal düzeye getirmeye çalırsınız. Birazcık karmaşık oldu değil mi? Hemen açalım. Yaratım kısmı şudur: sabah işe gider, bilgisayarınızı açar ve kod yazmaya başlayarak sıfırdan olmayan bir programın meydana getirirsiniz. Ya da o programın üzerinde çalışacağı sunucu diye adlandırdığımız bilgisayarları ve gerekli altyapıyı kurarsınız. Ya da o altyapının birbirleriyle konuşmasını sağlayan kablolu ya da kablosuz iletişim ağlarını oluşturursunuz. Ya da altyapının nasıl olması gerektiği ile ilgili çizimler, prosesler, görevler meydana getirirsiniz. Bu bilişim sektörünün yaratım kısmıdır. Bir grup insan bu alanda çalışır. Diğer bir grup insan ise bu yaratılmış yapının düzgün çalışması için emek sarfeder. Yapıda sorun oluşmaması için yapıyı sürekli izleyerek yapı içindeki bileşenlerin durumlarını gözlemler. Sorun çıkabilecek alanları tespit ederek gerekli önlemleri alır. Bileşenlerin optimum düzeyde çalışması için gerekli işleri yaparlar. Bunun yanında bileşenler optimum düzeyde değilse ve istenileni yapmıyor ise, kısacası bozulmuşsa onu tekrar çalışır hale getirirler. İşte bilişim dünyasındaki hemen hemen her işi bu iki kategori altında düşünebilirsiniz. Bu sektöre girdiğiniz zaman ya birşeyler yaratıyor ya da yaratılmışın düzgün çalışması için çaba sarfediyor olacaksınız. Biliyorum çok çok genel bir tanımlama oldu ama dediğim gibi detaya girdiğin anda onlarca şey anlatmak gerekiyor ve o işi de diğer yazı dizisinde bulabileceksiniz. İlk dört yazı zaten sitede, bir göz atın derim.
- Dışarıdan bakınca bilişim sektöründe çalışmak çok cazip gibi duruyor ama bu işin bana göre olup olmadığını bilmiyorum. Sence yapabilir miyim?
Pedagog değilim, bu konuda kesin konuşabilecek bir eğitim almadım o nedenle büyük ve iddalı laflar etmek istemiyorum. Sadece kendi tecrübemden edindiğim izlenimle şunu diyebilirim: bilişim dünyasında gördüğüm tüm başarılı ve yaptığı işten zevk alarak çalışan insanların ortak noktaları analitik düşünen matematik zekaya sahip insanlar olmaları. Bir diğer özellikleri ise meraklı ve problem çözmekten zevk almaları. Bilgisayar başına geçtiniz ve karşınıza bir problem çıktı. X birşey çalışmıyor. O problemi çözmeye çalışmak size o bilgisayarı kullanmaktan daha fazla zevk vermiyorsa şahsi kanaatim bu işlerin size göre olmadığıdır. Bunun yanında mesleğinizdeki bilinmezler sizde merak uyandırmıyorsa o işin size göre olmadığını varsayabilirsiniz. Aslında bu her işte böyle değil midir? İnsan bedeninin nasıl çalıştığına merak salmayan, zorlu bir hastalığın çözülmesi için gecesini gündüzüne katmanın gözünde büyüyeceği bir insanın iyi bir doktor olabilmesine imkan yoktur. Uzun lafın kısası bir bilgisayar, bir uygulama, bir teknolojik alet gördüğünüz zaman ilk düşündüğünüz şeylerden biri “acaba bu nasıl çalışıyor?” değilse bu alandan uzak durun. Bu sizi de ileride çalışmanız gerekecek insanları da mutsuz edecektir. Ama motivasyonuz bu denklem dışındaki para, mevki, diğer imkanlar gibi dolaylı şeyler ise bu işe girmeniz sizi başarısız ve mutsuz edecektir.
- Tamam ne iş olduğunu anladım ve ben de bu alanda çalışmak istiyorum ama nereden başlayacağımı ne yapmam gerektiğini bilmiyorum. Bu işlere nasıl bulaşabilirim?
Birazdan anlatacağım şeylerin hepsinden önce ilk ve en öncelikli olarak İngilizce öğrenin. Bu olsa güzel olurdu tarz bir durum değil çok önemli bir gereksinim. Bilişim sektöründe hakkını vererek çalışacaksınız bunu İngilizce bilmeden yapma imkanınız nerdeyse yok. Bunu hallettikten sonra hangi alana yönelecekseniz yönelin ilk iş olarak bir bilgisayarın temelde nasıl çalıştığını anlamaya çalışın. Bir bilgisayarı oluşturan bileşenler nelerdir? Bunlar nasıl çalışıyor? İşletim sistemi nedir? Bir işletim sistemi nasıl kurarım? Bunun gibi temel soruların cevaplarını öğrendikten sonra yapacağınız iş sürekli kurcalamaya başlamak. Bozun bu cihazı. Silin birşeyleri. Kurcalayın sağını solunu. Bozun ve düzeltin. Google en büyük yardımcınız olacak. Bunları hallettikten sonra hangi alana yöneleceğinizden bağımsız olarak programlama öğrenmeye başlayın. İnternette onlarca ücretli ve ücretsiz kaynak var. Bu alanda geliştirin kendinizi. Saçma sapan örneğin futbol istatistikleri saklayacağınız bir web sitesi yazın, telefon numaralarını tutacağınız bir rehber uygulaması yazın. Sürekli yazın ama. Her seferinde kendinizi daha da zorlayın. Rehber uygulamasıyla başlayın, bitince bunun web sürümünü yazın. O bitince rehberden seçtiğiniz birine whatsappdan otomatik mesaj atma özelliği eklemeyi deneyin. Rehberdeki kişilere resim ekleme özelliği getirmeye çalışın. Şimdi ben bunların hiçbirini bilmiyorum diyeceksiniz, zaten işin güzelliği burda. Bunların hepsi internette var. Mevzu bunları kendinizi zorlayarak öğrenme ve yapmada. Zaman geçtikçe öğrendiğiniz ve yapabildiklerini görüp şaşıracaksınız. Ondan sonrası zaten çorap söküğü gibi gelecek. Bunların yanında sektörle ilgili başta ayti.tech olmak üzere J yayınları sürekli takip edin. Bol bol okuyun. Bildiğinizi kendinize saklamayın. Bol bol yazın, forumlarda soru cevaplayın. İnsanların sorduğu ve cevabını bilmediğiniz soruları araştırıp cevaplamaya çalışın. Son olarak da boş zamanınızda çalışabileceğiniz, gerekirse getir götür işi yapıp para almayacağınız bir bilişim işi bulun. O ortamlarda bulunun.
- Bu işte para var mı?
Vallahi ne yalan söyleyeyim bilişim sektöründe diğer bir çok işe göre çok daha iyi para kazanırsınız ama yukarıda da anlattığım üzere ana motivasyonunuz para olan hiçbir işe bulaşmayın. Bu size ne para ne de mutluluk getirir. Ömrünüz boyunca sizi mutsuz edecek bir işte çalışmanın karşılığı olan bir para birimi icat edilmedi, para motivasyonuyla bir işe bulaşıp da iyi para kazanan insan da görmedim. Kendisine uygun bir işte çalışıp da ciddi emek sarfederek para kazanmayan insan da yok.
- Bu bilgisayarcılar hep asosyal insanlar mı? Hiç mi eğlenmiyorsunuz siz?
Ne şoko partiler dönüyor haberiniz yok shdjfhkfhkjfhjhf. Yahu tamam bilgisayarla uğraşan adam biraz kırık olur da kafanızda nasıl bir kalıp oluşturduysak kıramıyoruz. Yahu bizde insanız tabiki de eğlenebiliriz, dışarı çıkabiliriz, konsere gidebiliriz, insan içine karışabiliriz. Sadece tercih etmiyoruzahdjfhkfhjkdhd. Şaka be. İyidir ortam, çoğu sektörden eğlencelidir. Geçen genç bir arkadaş maille buna benzer bir soru sormuştu: abi ben korkuyorum bilgisayarcılar çok asosyal olur diyorlar misal haftada 3-4 gece dışarı çıkabilecek bir durum var mı? Kardeşim sen ilerde evlendiğinde haftada 3-4 gece dışarı çıkmak için karından izin alabil vallahi seni ben çıkaracam dışarı 🙂 Gençler manastır rahibesi olmuyorsunuz, bu iş öyle birşey değil.
- Peki bu işin kötü yanları neler?
Aslında kötü yandan daha ziyade birkaç zor yanından bahsetmek istiyorum. Daha önce burada ben bu işe nasıl başladığımın hikayesini yazmıştım. 14 yaşımdan beri bu sektördeyim. İlk kez o günlerde bu işlerle ilgili birşeyler okumaya ve öğrenmeye başladım ve aradan 20 sene geçti hala birşeyler okuyup öğrenmeye çalışıyorum. Teknoloji inanılmaz hızlı değişiyor, bu sektörde bir kaç sene salıp geride kalmak çok kolay. O nedenle sürekli öğrenmek, sürekli okumak, sürekli kendini geliştirmek gerekiyor. Günlük mesaimizin en az %20’si sırf yeni birşeyler öğrenmekle geçiyor. Bunu göze almanız gerek. İşte bu nedenle yukarıda dediğim gibi eğer zevk almıyorsanız uzun vadede yapıp başarılı olacağınız bir sektör değil. Bunu unutmayın.
Çok faydalı oldu ve neredeyse aklımdaki çoğu sorunun cevabını buldum. Çok teşekkür ederim