Bir Microsoftie’nin Macbook’la imtihanı

macbook

Kısa bir ara sonrası yeniden merhaba. Bugün goygoy bir yazıyla devam edeceğim bloga. Yıllar sonra kapitalizmin acımasız düzenine yenildim ve ilk defa kendim için, günlük kullanım için bir Apple cihazı satın aldım. Satın aldım da demeyeyim aslında bu bir Byod cihazı olacak ve şirket işleri için de kullanacağım lakin sonuçta bir Macbook Pro Retina 13” kucağıma geldi oturdu. Bakın ben yılların Microsoftçusuyum. Surface 1 satın almış birkaç yüz bin kişiden biriyim. Öyle hesap edin. Bugüne kadar Apple cihazlarıyla ilişkim hanıma aldığım iPhone ve iPad’le sınırlı. Onun dışında iş icabı kullandığım, kurduğum, kurcaladığım çok oldu. Yani ekosisteme yabancı değilim ve ilk kez kullanmıyorum, fakat ilk kez birinci cihaz olarak bir Apple ürününe sahip oldum ve bugün ki yazının konusu da bu. 4 gündür kullandığım cihaz hakkında birkaç kelam etmek istiyorum. Günahları ve sevaplarıyla sizlere Macbook’dan bahsedeceğim. Cihaz ürün ailesinin son modeli “Early 2015 diye geçiyor sanırım MF840D/A” 13″ MacBook Pro Retina Display. Evdeki notebookun miadını doldurması ve iş notebookunun ise ilk günden beri ısınma ve kitlenme problemi yapması sonucu yeni bir notebook almak şart oldu ve araştırmalara başladım. Kriterlerim belliydi. Sürekli yanımda taşıyacağım için cihaz 2kg’dan az olmalı, en az 13” ve minimum 1080p bir ekrana sahip olmalı, 8 gb ram yeterli, ısı problemini minimize etmek için i7 yerine i5 işlemci barındırmalı, fan gürültüsü olmamalı, touchpad sık kullandığım için precision ve benzeri bir touchpad olmalı, 8 saat üstü şarj süresi, sunumlar için hdmi hiç olmazsa vga barındırmalı ve dongle’la beni uğraştırmamalı ve son olarak iyi bir klavyeye sahip olmalı. Bu kriterleri karşılayan piyasadaki 3–4 cihaz arasında fiyat olarak en uygunu “kampanyalı olduğundan” bu model oldu. Bunun dışında eş dost da kanıma girdi diyebilirim. Uzun lafın kısası kendi kriterlerime en uygun cihaz olduğu için Macbook Pro 13” Retina sahibi oldum. Sonda söyleyeceğim hemen başta söyleyerek madde madde artı ve eksilerine geçeceğim. Eğer üst segmentin hedeflediği profesyonel kullanıcılardansanız “işte bu işle uğraşan, ekmeğini bu aletlerle kazanan, basit Word Excel webde gezme dışında işler de yapan” piyasada alınabilecek en mantıklı cihaz bu. Buna 3 tane alternatif var hepsinin ayrı ayrı dezavantajları var. Biri Surface Book misal, sleep problemini anca giderdiler, klavye o kadar da iyi değil ve anlamsız derecede pahalı. Hoş artı olarak touchscreen ve kalem var ve yerine göre işe yarayan da özellikler ama eh işte. Diğeri Dell Xps 13, maalesef ısı problemi var. Ve evet Macbook’tan fazla ısı problemi var. Son seçenek olarak da Dell Xps 15 var, gayet güzel bir ürün, Macbook’a en yakın olan bu. Isınma problemi daha az Xps13’den ama bu da ciddi şekilde batarya 5–6 saat arasında gidiyor ve salt SSD’li modeller 1600€’dan başlıyor. Neyse işte bu bahanelere kandık gittik Macbook aldık, kanıma girdiler.
Haydi çok laf ettik gene, geçelim artı ve eksilere.

Artıları:

  • Cihaz tek elle açılıyor. Şimdi bunu artı olarak yazdım bazılarınız ne alaka diyeceksiniz ama bakın bu işte inovasyondur. Cihazı masaya koydun ve ortasından tutup ekranı tek parmakla kaldırıp hop açıyorsun. Piyasada bunu sağlayan çok az cihaz var. Bu tarz detaylar günlük hayatta çok önemli.
  • Apple’in MagSafe adını verdiği şarj adaptörü kesinlikle övgüyü hak ediyor. Mıknatıslı bağlantısı, kablo sarabileceğiniz kulakçığı, kompakt yapısıyla tartışmasız en iyisi. Artı olarak bu mıknatıslı yapı sayesinde diyelim eliniz ayağınız şarj kablosuna takıldı ve çektirdiniz, kablo notebookdan uygulanan güç sayesinden hemen sökülüp cihazın da kabloyla beraber gelip düşmesini engelliyor.
  • Ekran cidden piyasadaki en iyi 3–4 ekrandan biri. Bakmaya doyamıyorsun : ) Artı ekran 16:10 oranında bir ekran. Bu kesinlikle ve kesinlikle bir notebook için en ideal oran.
  • Cihazın kapağını kaldırıyorsun ve açılıyor, kapatıyorsun ve kapanıyor. Bunu bu şekilde sorunsuz sağlayan Windows ekosisteminde cihaz yok. Nokta. Sleep sorunlarıyla boğuşmaktan gına gelmişti.
  • Cihazda fan sesi duyulmuyor. Ne kadar kasarsan kas makinede rahatsız edici bir fan sesi yok.
  • Touchpad tartışmaya gerek yok piyasadaki en iyisi.
  • Klavye yine piyasadaki en iyilerden bir tanesi. Bu konuda çok iyi olan Windows makinler var haklarını yemeyelim ama bu da çok iyilerden bir tanesi.
  • Full size Hdmi var. Sehr gut.

Geçelim eksilere:

  • Her şeyden önce en büyük eksi OsX. Bunu sabaha kadar tartışırım. Windows 10 kesinlikle daha olgun bir işletim sistemi. OsX eyvallah kötü değil ama bir çok Windows güzelliğinden mahrum kalıyorsun. Çok basit bir örnek olarak logon ekranında girdiğin şifreyi küçük bir tuşa basıp görme ve yanlış yazıp yazmadığını anlama şansın yok. Bu ve benzeri şeyler insanı dellendiriyor. Ve hayır bunun alışmakla alakası yok arkadaşım. Tamam eyvallah Unix tabanlı, daha stabil daha güvenli ama ne olursa olsun bir Windows değil. Bir sürü şey yazabilirim bu konuda ama özetlersek Windows 10 > OsX.
    OsX pazar payı olarak hala küçük bir yüzdede ve bu nedenle ekosistem yazılımsal olarak çok kuvvetli değil. Her uygulamayı bulamayabiliyorsun. Buldukların da aşırı pahalı. Örneğin geçen burada bahsettiğim Babylon sözlük Windows için 80€ iken OsX için 130€.
    Şaka gibi ama Delete tuşu yok, sadece backspace var.
  • Benim uzun zamandır bu aletlere burun kıvırmamın en önemli nedenlerinden bir tanesi bu. Fn+Backspace ne ya gözünü seveyim Apple. Çok saçma ve kullanıcı deneyimini cidden azaltan şeylerin başında geliyor.
  • Webcam berbat. Yuh Apple artık bunu bir düzelt ya.
  • Forcetouch çok anlamsız bir teknoloji. En azından touchpad için. Pratik bir artısı yok ve açıkcası yanlışlıkla devreye girmeye çok müsait. Ki giriyor da zaten.
  • Cihazın kenarları keskin. Bilek acıtıyor. Özellikle kolun geldiği yerin mutlaka yuvarlatılmış olması lazımdı. Rahatsız ediyor.
  • Upgrade edilemiyor ve satın alırken yaptığın upgrade seçenekleri pahalı. 16gb ram farkı 240€ olmamalı yahu. Artı cihaz da pahalı aslında, ben 250€’luk bir indirimle aldım da olmasa bu base model 1500€, üstüne 256ssd ve 16gb ram istesen 2000€’a geliyor.
  • Cihaz rakiplerine göre biraz ağır.

Çok laf ettik yine bir toparlarsak donanımsal olarak MacBook Pro Retina 13” > Diğer tüm aynı segmentteki notebooklar. Fakat Windows 10 > Mac OsX. Konu tartışmaya kapalı.

Leave a Reply